“İşsiz Güçsüz”

1

Güz için planladığımız işler arasında yeni sebze yatakları baş sıradaydı ancak yalnızca 3.5 m x 1 m ebatlarında iki yatak hazırlayabildim ve kış geldi; yağmur, fırtına, kar derken toprak tavını bulamadı gitti. Çalışmak için uygun olan her anı değerlendirdim değerlendirmesine de çok azdı böyle zamanlar. Yine de kış aylarında aşağıda ilk olarak göstereceğim seti bir bahçeye dönüştürebildim. Baharla birlikte de evin yan tarafındaki alana 3 yatak daha yaptım ve şimdilik, yani bu sezonluk bu iş bitti.

Aşağıda, evin altındaki taraça görünüyor; biraz eğimli, biraz taşlı, biraz inşaat atıklı bir alan:

????????????????????????????????????

Önce tasarladım, ölçtüm, biçtim, çizdim; sonrası kolay; birkaç traktörlük toprağı alt sete atmakla başladım işe:

????????????????????????????????????

Arkasından, set duvarının önündeki bir kısım toprağı meyve ağaçları ve ağaç altı sebzeleri için ayırarak bu toprağı tutması için gereken taş duvarın temelini kazdım:

3

Uzunca bir yatağın çukurunu da kazdım, drenaj için buradan çıkan küçük taşları attım dibine. Bu çukur kazıldığında da hemen üzerindeki set duvarı için taşlar çıktı bir miktar. Diğer taşlar da yakından geldi. Çok yakınımızda bir yol açılmıştı, oradan çıkanları yola kadar araçla, daha sonra buraya, yani iki set aşağıya da elle taşıyarak getirmeye başladım. İki gün amelelik, bir gün ustalık yaparak devam ediyor; bu işten sıkılınca sebze yatağına dönüyordum.

4

1mx 7m ebatlarındaki bu yatağı da daha önce yaptığımız gibi “hugelkültür”ün çukura alınmış haliyle yapmaya niyetlendik ki diğer yeni yataklar için de aynı şey geçerli. Fırtınada yıkılan kuru erik ağacını yatırdım önce bir güzel; dikkatli bakıldığında -biraz bulmaca gibi gerçi- bir de kedi attığımız far edilir buraya; sevgili kedimiz Kına hiç bir işte yalnız bırakmıyor bizi…

5

Geri kalan odunları da küçük bahçedeki dereye kurduğum tuzaktan getirdim. Tuzak dediğim kurumuş bir erik ağacının yatırılmasından ibaret, ama bu kez çukura değil, dereye. Geçtiğimiz yıldan bu yana gereken tüm kaba organik malzemeyi buradan getirdik. Dere ne varsa getirip buraya, takıldığı yere bırakıyor.

6

Arkasından elimizdeki ikinci el inşaatlık kerestelerle yatağın çerçevesini çaktım, onun da yanına yeni bir çukur açıldı, sağdaki set duvarı bitti, bu alana iner çıkarken kullanılacak birkaç basamak da oldu…

7

İki elma, bir nektarin ve nar fidanı set üzerine dikildi. Oturak domateslerin bir kısmı soldaki yatağa bir kısmı da sağdaki set üzerine dikildi. Sırık domatesler ise ortadaki yatağa ve onlar için bir de askı sistemi.

Yataklarda domatesten başka biber, patlıcan ve marullar da var. Fesleğen, reyhan, maydanoz, kişniş, kekik, zahter otu ve çiçeklerden kadife, latin çiçeği, kozmos, petunya da var. Bir de kendi çıkan bir kabak. Kıyamadım, bu yatakta sorun çıkaracağını bile bile bıraktım bir çaresini buluruz diyerek, ki aşağıda bu çare görünmekte; birkaç sırıkla bir alt sete uğurlama:

DSC_1087

En sağa, duvar dibine ise sıra sıra mısırlar. Karpuz da var, kavun da; daha başka şeyler de var, zamanı gelince detaylandırırım. Aslına bakılırsa boş yer kalmadı. Her bir yer uygun olan bitkilerce tutuldu.

Çatının yağmur sularını yönlendirdiğimiz 5 tonluk bir depoyu da indirdik bu alana. Paletlerden yaptığım iki kompost sandığı ve çamaşır makinesiyle duş sularının yönlendirildiği ve üzerinde filtreleme görevini üstlenen talaş kovası olan 200 lt’lik bir depoyla birlikte bu taraçanın işi tamam gibi.

8

Son olarak da askı sistemine ipler dahil edildi. Bu yıl bu iplere domatesler bağlanacak, önümüzdeki yıl belki hıyarlar, belki fasulyeler veya daha başka şeyler; belki de yine domatesler. Yataklarda ekilen dikilen sebzelerde rotasyon düşünmekle birlikte yataklar olabildiğine karışık familyalar ve türler içerdiğinden bu rotasyon işini duruma göre esnetebiliriz. Tabii hastalıklar veya böcekler sınırı aşarsa iş başka. Demek istediğim bu şekilde karışık ekim dikimlerde toprak dengeli bir şekilde tüketildiğinden veya kullanıldığından dolayı, rotasyon, en azından topraktaki besinlerin dengesi söz konusu olduğunda düşünülmeyebilir.

8a

İplere dönersek; iki ucu ilmekli olan bu ipleri sezon sonunda toplayarak bir sonraki sezonda kullanmak üzere depoya kaldıracağız. İlmeklerden üstteki bir çengele geçirilirken alttaki de bir tahta parçasına çakılıp yamultulmuş bir çiviye geçirildi. Yere kakılan tahta veya dal parçası sezon sonunda burada bırakılacak, zaman içinde de çürüyüp gidecek. O nedenle de işe yaramayan yarı çürük tahta parçalarını ve dalları kullandık bu iş için.

????????????????????????????????????

Gelelim bu setin altındaki diğer sete. Bu fotoğraf öncesine ait:

11

Sonrası da böyle. 1 m yüksekliğinde bir set duvarı daha ördüm buraya. Burada oluşan küçük alana da daha öncesinde mandalina, devedişi nar, zivzik narı ve ayva dikmiştim. O zaman yamaç üzerindeydiler, şimdi set üzerinde kaldılar. Önlerine de oturak ve yarı oturak domatesler yerleşti sonrasında. Şimdi iki karış oldular bile.

????????????????????????????????????

Bu küçük set duvarının altında kalan alana da balkabaklarını çekirdekten ektik. Ocaklara ikişer, üçer attığımız çekirdeklerin her biri gayet sağlıklı gelişince fazla olanları söküp atmak üzdü haliyle. Nihayetinde bu setteki sekiz ocakta sekiz kabak kaldı. Onlar da alt yanlarındaki duvardan aşağıya sarkacaklar zaman içinde:

13

Daha aşağılarda da az bir miktar daha kabak, kavun, karpuz ve susuz yetişecek olan domateslerle yine susuz yetişecek olan kavun, karpuz ekildi.

Aşağıları daha sonra gezmek üzere bırakarak evin bulunduğu sete de gelelim. İkisi kışın, üçü de baharda hazırlanan toplam beş yatak evin batı kısmına yerleşti.

İkisi 90cmx4.50m, üçü de 1.20m x 4.50m ebatlarında olan bu yataklar da derince kazıldı, içlerine yine yarı çürümüş veya çürümeye başlamış odun, kütük, dal gibi malzemeler döşendi. Sonrasında iyice çürümüş olan yapraklar, oradan çıkan killi toprak, bir miktar kum ve daha başka malzemeler daha önce detaylandırarak yazmış olduğum gibi (Altı Yaprak Üstü Bulut-Çukur Kültür) eklendi. Bir farkla. Son hazırladığım yataklar fidelerin dikim zamanına yakın bir zamanda hazırlandığından dolayı kullanılan malzemelerin üstteki bir buçuk iki karışı tamamıyla topraklaşmış organik malzemelerle hafifletildi.

Öncekilerde sonbahardan ilkbahara kadar epey vakit olduğundan daha rahat davranarak henüz kıvamına gelmemiş kaba organik malzemeleri, henüz tam çürümemiş yaprakları ve hatta henüz tam yanmamış bir miktar gübreyi kullanmakta sakınca görmemiştim.

14

Evin yan tarafında yabani ot örtüsü iyi bir şekilde gelişmişti sonbahardan itibaren. Bu bitkileri köklerinin bir kısmıyla ve topraklarıyla birlikte bir kenara alarak kazı işi bittikten sonra en alta döşenen kaba malzemenin üzerine ters bir şekilde kapatarak kullandık. Böylece bu bitkilerin organik aksamından ve topraklarındaki aktif mikroskobik yaşamdan, muhtemel bir kısım daha başka toprak canlılarından da yararlanmış ve onları da sisteme dahil etmiş olduk. Diğer taraftan, altta döşeli yarı çürümüş olan organik malzemeden de pek çok canlı zaten sisteme dahil edilmişti.

????????????????????????????????????

Yataklar yerden 10-20 cm kadar da yükseltildi. Böylece hem derin işlenmiş, zenginleşmiş, hem de yükseltilmişliğin faydalarını birlikte barındıran yataklarımız oldu. Bakım işleri artık daha kolay. Yataklar arasındaki yarım metre genişliğindeki yollara da ilk olarak çöpten topladığımız kartonları yerleştirdik; üzerine de buradan çıkan ve elediğimiz topraktan arta kalın çakıl taşlarını döktük. Maksat, yabani otların çıkışını bir nebze engellemek. Yürüme yollarında çıkan yabani otlar o kadar basılmaya, itilmeye, kakılmaya rağmen çıktıklarından sökülmeleri çok zor oluyor. Bu şekilde uzun bir süre sorun olmayacaklarını umuyoruz.

16

Ve geriye, bir yıl öncesine bir dönüş yapalım; taş üstüne taş bir tuhaf alan:

17

Ve nihayet mayıs ayı sonundaki aynı yer. Yataklar bitmiş, sırıklar hallolmuş, fideler dikilmiş, yeni tohumlar ekilmiş, çatı suyunun yönlendirileceği beş tonluk depo yerleştirilmiş, yan tarafa tel çekilmiş, yukarıya, geçen yaz yapılmış malzeme deposu ve odunluk yerleşmiş, onun da üzerinde elektrik sistemimizin panelleri…

18

Buradaki sırık sistemlerini üç yatakta aşağıdaki gibi kalıcı kazıklar, sırıklar ve sezon başı takılıp sezon sonu çıkarılacak iplerden oluştururken ikisini de dere boylarında yetişen kargılar ve geçen yılın kesim artığı çam sırıklarından yaptık:

18a

Elde kalan birkaç saz parçasıyla bir de Kızılderili çadırı şeklinde bir fasulye sırığı yapıverdik. Buraya üçüncü parti taze fasulyeler ekildi.

19

İlk parti taze fasulyeler ise 2 m boylandı bile. Oturak çeşitler meyvelerini 10cm yapmışken burada görülen sırık çeşit henüz çiçekte:

19a

Yataklardan başka da epey iş halloldu. Çoğu ıvır zıvır işler, yazmaya, fotoğraflamaya değmez. Ancak, yoldan çardağa kadar olan kısma yaptığımız çit, her gün yanından geçtiğimiz için görselliğiyle en çok öne çıkanlardan oldu. Bu çitin alt başındaki toprak alana da merdivenden inip çıkarken atıştırma hayaliyle dikensiz bir böğürtlen diktik.

Bu arada bu çit, evin önemli bir yaşam alanı olan yan bahçeyi diğer bahçelerden ve komşu arazilerden ayırarak mahremiyet ihtiyacımızı karşıladı. Evimiz ve bahçemiz bir amfi tiyatro gibi olduğundan, böyle bir yere de ihtiyacımız varmış. İnsan ve pek çok hayvanın ortak bir hissiyatı olsa gerek kimi zaman gözlerden uzak bir köşede vakit geçirmek.

20

Mutfak kapısından çıkıldığında da aynı çit böyle görünüyor. Sağdaki yarı gölgeli alanda fidanlar vardı; başka bir yere taşıyınca burasını da üçüncü posta marullar ve diğer salatalık yeşilliklere ayırdık. Mutfaktan çıkıp toplaması kolay olacak.

21

Çardakla ev arasında kalan alanın üzerine de asma çardağı hazırladık.

22

Diğer açıdan da böyle. Bir de henüz incecik olan asmamız sarıldığı vakit ne güzel olur.

23

Geçen sene mart ayında köklendirip temmuzda diktiğim ve rahmetli dedemin hatırası olan sevgili asma burayı sarana kadar bir su kabağını sardıralım demiştim ancak tohumu gölge bir yerde ekildiğinden ve zaten diğer kabaklara göre çimlenmek için daha fazla sıcağa ihtiyaç duymasından olsa gerek oldukça geç çimlendi;henüz aşağıdaki gibi:

24

Oysa diğer kabaklar aldılar başlarını gidiyorlar. Bir tanesi şu anda telleri aşarak komşu araziye girdi bile; ne diyelim, yolu açık olsun:

25

Çardağın asıl sahibi sevgili asma da zaten hayli yollandı burada. Yaz sonuna doğru birkaç da kol atarak sahiplenir buraları; onun da yolu açık olsun…

26

Bir de bu yıl köklenmiş olup İzmir’den, “ağaçlar net” ten tanıştığımız sayın “hoşseda”dan hediye gelen ve çok methedilen bir asmamız var ki gayet iyi büyüyor; onu da önümüzdeki günlerde evin ön tarafına tasarladığımız çardağa sarılsın diyerek dikeriz artık. Onun da yolu şimdiden açık olsun…

Bu yazı Uncategorized içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

18 Responses to “İşsiz Güçsüz”

  1. yasemin dedi ki:

    Merhabalar, bunca işi birbirine karıştırmadan nasıl hallediyorsunuz? Kocaman bir maşallah size.. :)Herşey o kadar muntazam ki.. Mahsulünüz bol ve bereketli olsun..

  2. Asmalıtepe dedi ki:

    Selam sayın Taşlıbahçe; Zorlu bir kış ve bahardan sonra emekler negüzel ortaya çıkmış,çıkıyor.

    Çok bilgilendirici paylaşım olmuş yine. Bilhassa iki konuda kopye çekeceğim. Hugel kültür sebze yataklarını daha önce de okumuştum ama bu kez kesin uygulamaya niyetlendim. Çünki çokça kuru dallar ve yapraklar var çevrede..yalnız bütün bütün yığınca çürümesi gecikmez midir?
    Hugel yığıntıdan sonra toprak bir iki karış yeterli oluyor demek ki. Çok güzel.

    Bir de yanlış anlamadıysam tırmanma iplerini direk sebze fidelerinin kendisine bağlamıyorsunuz da başka bir çöpe çubuğa bağlayıp toprağa saplıyorsunuz. Çok doğru bir yaklaşım ben de hemen salatalıklarımın gövdesini özgür bırakıp sizin gibi uygulayacağım.

    Bahçe çitiniz de çok güzel ikiye yarılmış tomruklar değil mi.. ellerinize sağlık.
    Elde olanları değerlendirmek de ekolojik yaşamın olmazsa olmazı. Siz herşeyi değerlendirmişsiniz.

    Keyifli günler sizin olsun…

    • taslibahce dedi ki:

      Sağolun sayın Asmalıtepe. Kullanılan malzemeler ne kadar ince ve çürümeye yakınsa çözülmeleri de o kadar hızlı olur. Diğer yandan bu kadar da hızlı çözülmeleri aslında pek de istenen bir şey değil çünkü bu malzemeler tabana yerleşiyor ve suyu çok iyi tuttuklarından üzerlerindeki toprağı uzun süre nemli tutuyorlar. Biz bu nedenle kalın, ince, çürümek üzere olan ve çürümeye henüz başlamış tüm kaba organik malzemeyi birlikte kullanıyoruz.

      Bu yığının üzerine eklenen iki karış toprak gayet yeterli ancak yığının üzerine, hem bakterilerden yararlanmak hem de bakterilerin besleneceği bir miktar azotu eklemek içinbir miktar gübre eklemeyi de unutmayın. Toprağın gübre mikterını da yine yetiştireceğiniz bitkilere göre ayarlarsınız. Sonraki zamanlarda da alttaki yığın çözüldükçe ve solucan faaliyeti arttıkça oradaki yarayışlı maddeler tüm toprak içinde dolaşmaya başlayacak.

      Bahçe çitini dikey olarak iki metrede bir yerleştirdiğim kazıklar, bunların arasına yatay olarak birbirine paralel iki adet elimizde bulunan çıkma 5×10 inşaatlık kereste veya bu ayarda odunlar, onların üzerine de yine dikey kapak tahtaları. Tomrukların üzerinden ince bir tabaka halinde çıkan yarı kabuklu yarı odunlu çok ucuz bir çıkma malzeme.

  3. ayazkızı dedi ki:

    Yaptıklarınız size yetersiz geliyor ama bana göre gökdelen inşaatını kısa sürede bitirmiş gibisiniz 🙂 Harika işler bunlar. Bolluğunuz bereketli olsun. Darısı başımıza.

    • taslibahce dedi ki:

      Teşekkürler ayazkızı; yaptıklarımız yetersiz gelmiyor aslında; yalnızca sert kıştan dolayı takvimimizin biraz gerisindeydik, yaklaşık olarak yakaladık takvimi. Tabii ki daha iş çok; buradaki işler hiç bitmesin, isteğimiz bu 🙂 Darısı sizin de, her isteyenin de başına.

  4. Birmax dedi ki:

    Çok guzel olmuş ama öyle rahat ve güzel anlatılmış ki çok kolay bir iş gibi..Zor hemde cok zor birseyi zevkli bir hale getirmiş siniz iki sene sonraki halini şimdi den merak ediyoruz.kolay gelsin…

    • taslibahce dedi ki:

      Sağolun; belki bahsettiğim işler bittiği için öyle bir havayla yazmışımdır; o esnada yazmış olsaydım muhtemelen zorluğu da yansırdı. Ama, ne kadar zor olursa olsun her anından keyif aldığımızı da söylemeliyim. İçimizde bir iş görmenin saadeti…

  5. İnciSerkan dedi ki:

    Merhabalar, yaptığınız işler gerçekten harika ve ilham verici. Kopya almıyorumdersem yalan olur 🙂 Sizler için bir sakıncası yok ise elektrik panelleri hakkında bilgi alabilirmiyim? Kaç panel? Neleri çalıştıracak güçte? Ne kadara mal oldu gibi. Taşlıbahçe de gönlünüzce yaşamanız dileği ile.

  6. taslibahce dedi ki:

    Merhaba İnciSerkan; teşekkürler. Elektrik sisteminde 6 adet monokristal panel(SUNTECH195 Watt), 4 adet batarya (MUTLU 12 V / 210 ah Jel akü), bir adet şarj kontrol cihazı yani regülatör (VICTRON MPPT 70/50 Solar Şarj Kontrol), bir adet İnverter (VICTRON Phoenix 24 V / 4000 VA Tam Sinüs İnverter).
    Bu malzemeleri dövizin düşüş yaptığı bir gün Norm Enerjiden aldık. Türk parasıyla 10.000 lira civarında tuttu. Aynı sistem daha farklı markalar kullanılacaksa 5000 TL’ye dahi kurulabilir. Yine aynı sistem daha başka markalarla 20.000 TL’ye de kurulabilir. Çok araştırdık; özellikle inverter ve diğerlerini kaliteli bir marka almaya karar verdik. Aküler yerli, daha kaliteli ve pahalı olan ürünler de var.

    Bu sistemle buzdolabı sürekli çalışıyor. Akşamları yeterince ışık kullanıyoruz. Led lambalar daha iyi olur bu sistem için. Televizyon çalışıyor ama pek izlkemiyoruz. Çamaşır ve süpürge işlerini güneşli günlerde yapmaya gayret ediyoruz. Yalnız çamaşr makinesinde en büyük enerji su ısıtma esnasında kullanıldığından gereksiz bir zorlanma oluyor; bu nedenle yine güneş enerjisiyle farklı bir sistemde ısıtılan suyu makinenin çekmecesinden biz veriyoruz. Böylece rezistans devreye girmiyor ve bu şekilde çamaşırlar birikmişse dört beş makine dahi çalıştırabiliyoruz ard arda. Elektrikli süpürgeyi 15 dakika kadar çalıştırıp bir süre ara verip tekrar kısa aralıklarla çalıştırabiliyoruz. Rezistansı olmayan her tür ev ve el aletini rahatlıkla kullanıyoruz (blendır, matkap, meyve suyu sıkacağı vb.)

    Kurduğumuz sistemde kapalı geçen günlerde bataryalar dolmadığı gibi boşalmıyorda. Monokristal paneller ışıkta dahi enerji üretebildiğinden sistem yerinde sayıyor aşağı yukarı. Tabii ki geceleri azalıyor bataryaların doluluk oranı ancak çok fazla değil, %10 kadar. Ve beşinci bulutlu güne geldiğimizde ise bataryaların yarısı boşalmış veya boşalmaya yaklaşmış oluyor. Bataryanın ömrü içinb doluluk oranının % 40’tan aşağıya indirilmemesi öneriliyor. Biz yalnızca bir kez % 58’e indirdik. O da dediğim gibi en karanlık ve bulutlu beş günün ardından. Yazın, yani şimdi çok rahatız ve doluluk oranı ne yaparsak yapalım gün boyu %100’den aşağıya inmiyor.

  7. tunc dedi ki:

    masallah bahceyi ve yazilarinizi cok guzel hazirlayip sunuyorsunuz… takip etmeye devam ediyoruz uzaklarda olsak bile
    🙂

  8. İnciSerkan dedi ki:

    Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Çok makbule geçti. Kafamda ki bir çok soru işaretini kaldırdınız. Tekrar teşekkürler. Gülegüle kullanın.

    • taslibahce dedi ki:

      Ben teşekkür ederim geribildirim için; insan seviniyor yapılan işlerin, paylaşılan deneyimlerin daha başka işleri ve deneyimleri kolaylaştırdığına, bir işe yaradığına…

  9. Elif demir dedi ki:

    Merhabalar taşlıbahçe, yazılarınızı kronolojik olarak en başından okumaya başladım. Bayılarak ve devamlı notlar alarak ders gibi takip ediyorum. Yalnız merakımı cezbeden, beni de bu yaşam standardına geçmekten alıkoyan tek sorunu size yönlendirmek istiyorum çok özel olmazsa. İstanbul’daki işinizden de ayrıldığınıza göre acaba minimumda da olsa para ihtiyacının karşılanmasını nasıl sağlıyorsunuz? Ben arsa, ev, bağ bahçe, kedi köpek tavuk hepsini kafamda oluşturabiliyorum da, bir türlü minimum da olsa bir geçim kaynağı konusunu çözemiyorum. Çoluk çocukla özellikle bu konu önemli diye düşünüyorum. Sevgiler, bereketli güzel günler

    • taslibahce dedi ki:

      Çok teşekkürler 🙂

      Az da olsa bir kira gelirimiz var. Onun yanında yaşadığımız bölgede çiftçiler hangi yollarla kazanıyorlarsa ben de aynı yollarla kazanıyorum. Eşimin de birkaç özel dersi var vb. Üç ordan, beş burdan tekerlek dönüyor.

  10. ercan bora dedi ki:

    Merhabalar taşlıbahçe yazılarınız çok güzel.. askı ipınde ıp özellliği önemlimi yoksa sıradan bir ip de olabilirmi şimdiden teşekürler

taslibahce için bir cevap yazın Cevabı iptal et