Kendi Penceremizden Bakmak -Eylül 2012-

1-eylül-12

Uzun bir arama – tarama faaliyetinden sonra dinlenmiş kestane ağaçlarını uygun bir fiyata bulabildik İkitelli’de. Kestane bu iş için en uygun ağaçlardan biri. Ve marangoz başladı çalışmalarına; yavaş yavaş ortaya çıktı kapılar, pencereler, basamaklar…

2-eylül-12

Eylül ayında da yüklenip geldik. Bu arada tavan ve taban döşemeleri karaçam. Fırınlanmış, kullanıma hazır. Rahat çalışabilmek için önce döşemeler, döşemelerin ardından da kapılar ve pencereler.

3-eylül-12

Bundan böyle Dünya’ya kendi penceremizden bakıyoruz.

4-eylül-12

Marangoz döşemelerle ilgilenirken ıslak zeminler de döşendi. Önce çini düşündüm, kışları soğuk olur diye vazgeçtim, sonra terakota düşündüm, özellikle mutfakta lekeler kalır diye vazgeçtim, bu nedenlerden dolayı vazgeçmeseydim daha sonra fiyatları yüzünden vazgeçecektim; nihayetinde en ucuz ve döşemede de pratik ve kolay olan seramik karoları seçtik. Ege Seramik’ten m2’si 5 TL’den seri sonu bir ürün bulduk, aldık, döşedik. Her açıdan sıkışık zamanlar insanın asıl istediklerini fantezi haline getiriyor ve en ucuzuyla kolayına ve risksiz olanına doğru meylediliyor.

Görüldüğü gibi merdivenler de yapıldı ancak ilk iki basamak çok dar, korkuluk araları da çok geniş. Marangoz ise İstanbul’da bekleyen işleri nedeniyle çağrılıp duruluyor. Buradaki işler düşündüğü zamanı çoktan aştı. Tekrar gelmek üzere gitti. Döndüğünde bu hataları düzeltecek. Burada bahsetmediğim daha başka detaylar ve eksikler de var… Bu arada dış kapılar kestane ağacından el yapımı oldu ancak iç kapıları oldukça uygun bir fiyata fabrika işi aldık. İyi oldu.

5-eylül-12

Buraya gelmişken 1 traktör de toprak döktürdük narın etrafına; başka bir zaman duvarın arkasında kalan tüm boşluğa üç traktör daha gerekecek ama şimdi gerek yok; nar kurtuldu ve rahatladı artık.

Ve bundan böyle geldikçe inşaatta kalabiliriz. Göründüğü üzere ev artık daha bir ev gibi oldu. “İnşaat”tan “ev”e dönüştü, ev-iş arası dokunan mekiğin ilmekleri bağlandı. Arazi dahil şu ana kadar harcadığım para ise İstanbul’un yeni gelişen(!) bölgelerinde 1+1 daire parası bile değil. Daha yapılacak çok iş var ama karşılaştırıldığında İsanbul’da 1+1 kutucuk mu yoksa bu toprak ve bu ev mi? Karşılaştırmak bile yanlış geliyor; apayrı bir şey… Şunu da söylemek gerek: Şanslıydım. Pek çok açıdan şanslıydım. İnşaattan anlayan bir dost, hazır ekip, bölgeyi tanıyanlarla ilişki ve aldığımız hemen her malzemede uygun fiyatlar… Aksi halde şu an kabayı bitirememiş durumda olurdum.

 6-eylül-12

Marangoz kapı pencereyle ilgilenirken yan tarafta ufak bir bahçe düzenleme işi de oldu. Birkaç basamak daha ve evin arkasına örülen duvarın devamı. Birkaç şey ekmek için uygun bir yer de çıktı böylece. Mutfağa yakın olduğu için ot bahçesi olarak tasarlamayı düşünüyorum.

Ekim demişken, bir sabırlık yavrusunu ve Frenk inciri dilini, hiç bir şeyin yaşamasının mümkün olmadığı, 10 cm altı kaya olan bir yere yakın yakın diktim. Sabırlık için korkum yoksa da Frenk inciri için kaygılıyım. Keçiboynuzunu yakan soğuklar onu da yakar gibi geliyor bana. Olur da yaşar ve büyürlerse güzel bir Akdeniz kadrajı oluşturacaklar.
Eylül’ün başka bir faaliyeti de incirler ve fıstıklar oldu. İncirlerin yiyebildiğimiz kadarını taze tükettik, bir kısmını kuruttuk, bir kısmını reçel yaptık, geri kalanları da marangozla paylaşarak İstanbul’a getirdik.

7-eylül-12

Fıstıklar ise muhtemelen karasenk hastalığı yüzünden iki yıldır ürün vermemişti doğru düzgün; bu yıl iyiler, hastalık kendi kendine yok oldu. Vakitsizlikten hepsini bir kerede topladık; aslında iç kabukları aralandığı vakit, dokunduğumuz an kendilerini bırakıyorlar; biz bırakmayanları da topladık. İlk olarak bir gece suda beklettik ve kırmızı-mor renkli derimsi dış kabuklarını birbirlerine sürterek, ayıklayarak kolayca çıkardık; tahmin ettiğimiz gibi çoğunun iç kabuklarının aralanmadığını gördük. Toplayıp doldurduk bir çuvala; kabuklu haliyle 16 kg fıstık. İstanbul’da pencere kenarında iyi fotoğraf veriyorlar ancak açılmamışları çıtlatmak çok zor ve zaman alıyor. Gerçi iyi bir aile faaliyeti bu. Basit bir iş, odaklanması kolay ve dinleniyor insan, muhabbet ederken zaman geçiyor ve küçük bir kaseyi iç fıstıkla silme doldurunca kavurma işlemine geçiyoruz. Bu işlem için kendi uydurduğum yöntemi deniyoruz. Az miktar suya yeteri kadar tuz koyarak eritiyoruz, sonra da bu suyla fıstıkları hafifçe nemlendiriyoruz. Erimiş tuz eşit bir şekilde tüm fıstıkları sarıyor. Büyükçe bir tavada ara sıra karıştırarak 5 dakika kadar kavuruyoruz. Kavrulmaya başlayıp ta nem uçtuğunda renkleri uçuk mora ve pembeye doğru değişiyor. Lezzetleri yerinde.

Bu yazı Uncategorized içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

4 Responses to Kendi Penceremizden Bakmak -Eylül 2012-

  1. zeynepbilgi dedi ki:

    Çok güzel görünüyor mekanınız. Paylaşımlarınızı ilgi ile takip ediyorum. Güle güle oturun.
    Kucukevim’den Zeynep Bilgi

    • taslibahce dedi ki:

      Çok teşekkürler Zeynep Hanım. İki önceki yazıda(Bu Üçüncü Nisan) Küçük Evimin Güncesi’ni anmıştım; sizin bloğunuzu kabayı bitirdikten sonra fark etmiştim ki öncesinde olsaydı pek çok sorumun cevabına kolayca ulaşmış olacaktım. Siz de güle güle oturun; tanışmak, görüşmek dileğiyle 🙂

  2. günay dedi ki:

    Fıstıklar…içi görünen, yarık…onlar en olgunları ve en iyileridir. Diğerleri o kadar değilse de iyidir yine de. Ama suda yüzenlerin içi boştur. Ananem koca bakır teştte bekletirdi bir gece. en son işlem ince kaya tuzuyla karıp damda kurutmak olurdu.
    Ve fıstık, bildiğim kadarıyla bir yıl düşük sonraki yıl ise daha bol ürün vermek gibi bir davranışa sahip.

    Çocukluğuma döndüm bu yazınızla..:)
    Bol verim almanız dileğiyle…

    • taslibahce dedi ki:

      Sağolun, tam da bugün fıstıklarla uğraşıyordum. Üç yıldır yoğun olarak görülen karazenk hastalığı fıstıkları zayıf düşürdü. Şimdi ilaçlama zamanı.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s